Medeniyetler
Medeniyet az kişi tarafından kurulur fakat çok kişi tarafından sahiplenilir. (Arnold Toyenbe) Yedi bin yılık dünya tarihi süresince yeryüzünde toplam 20 medeniy

Medeniyet az kişi tarafından kurulur fakat çok kişi tarafından sahiplenilir. (Arnold Toyenbe)
Yedi bin yılık dünya tarihi süresince yeryüzünde toplam 20 medeniyet kuruldu. Günümüzde bunların sadece beşi mevcuttur. Bu medeniyetler sadece 5 tanesi İslam, Hıristiyanlık, Musevilik Hint ve Çin medeniyetleridir. Yaşamayan medeniyetler: Helen, Süryani, eski Hint, Minos Sümer, Hitit, Babil, Asur, Aztek, İnka, Yucatec, ve Mısır medeniyetleri.
Her medeniyet yaklaşık 1000 yıl yaşam süresine sahipti. İslam, Hıristiyanlık, Musevilik Hint ve Çin medeniyetleri dışındaki tüm medeniyetlerin ömrü 1000 yılı geçmemektedir. Her medeniyet zaman ve mekan algısı üzerine inşa edildi. Medeniyetlerin oluşumunda mimari, siyaset, ekonomi, tarih, drama, matematik, fizik ve din önemli etkenlerdir.
Medeniyetleri şekillendiren 3 unsur:
Apolloni ruh: Kapalı mekân ve gün kapalı şimdi özelliklerine sahip olan ruhtur. Örneğin heykel ve Öklid geometrisi.
Arabi ruh: Fikirleri derinlemesine bir mekan ve belirgin bir başlangıç ve sona sahip zaman aralıkları anlayışı etrafında oluştu. Örneğin Müslüman camileri ve h.z İsa dönemindeki Hristiyan mağaraları.
Batı veya Fausti ruh: ayrımcı hesaplar, müzeler, saatler ve uzay atışları kadar sonsuzluğa kadar genişleyebilen saf ve sınırsız bir mekân ve zaman anlayışı.
Kadim medeniyetler az kişi yani yaratıcı azınlıklar tarafından inşa edildi fakat çoğunluk olanlar yani taklitçiler tarafından sahiplenildi. Medeniyetlerin geçirdiği aşamalar bozgun-toparlanma-bozgun-toparlanma-bozgun-toparlanma-bozgun.
Tarihte şimdiye kadar tüm medeniyetler buna göre kurulup yıkılmışlardır.
Lakin medeniyetler çok şiddetli meydan okuma ve uysal meydan okuma ile yıkılırlar. Çok şiddetli meydan okuma tüm tepkileri bastırabilir ancak uysal meydan okuma tepki geliştirmeye teşvik eden bütün ihtiyacı ortadan kaldırır. Örneğin uysal meydan okuma pasifik ve güney Amerika ülkelerinde görülür. Çok şiddetli meydan okuma Ortadoğu ve batı ülkelerinde görülmektedir.
Batı Medeniyeti ile karşı karşıya gelen İslam Medeniyetinde batıya karşı birbirine zıt iki karşı tavır meydana gelmektedir. Birinci tavır, ‘’ZEALOT’LUK’’, İkinci tavır da ‘’HERODİAN’LIK’’tır. Bu tavırlar tarihte Monoteist İsrailoğullarının, Paganist Helen ve Roma medeniyetlerinin saldırısına uğradığı sırada ortaya çıkan eğilimlere benzemektedir.
‘’Zealot’’ Roma hâkimiyetine karşı ayaklanan tutucu Musevilerdir. Zealot, düşmana karşı kendi ilkel silahı ile savaşan, düşmanından hiçbir şeyi almaya yanaşmayan, geleneklerine ve kendi değerlerine sıkı sıkıya bağlı olanların tavrıdır.
Bu gruba örnek olarak; Romalılarla savaşan Maccabiler, II. Abdülhamit, Kuzey Afrika’daki Senusiler, Sudan’daki Mehdi hareketi, Arabistan’daki Vehhabiler ve Uzakdoğu’da bir dönem Japonlar.
‘’Herodian’’Romalılar Filistin’e geldiklerinde bu medeniyetin üstünlüğünü kabul ederek onlara boyun eğen ve Valilik derecesinde bağlanan Musevi Herodes Antipas’ın kişiliğinde ifadesini bulan tavırdır. Herodian, hünerli ve daha iyi silahlanmış olan birisiyle karşılaştığında geleneksel savaş tekniğini unutarak düşmanının taktik ve silahıyla savaşmayı öğrenen insandır.
Bunlar saldıran hâkim medeniyeti anlamayı ve onu üstün kabul ederek ona benzemeyi, bu şekilde hayatta kalınabileceğini düşünürler. Herodiancılara örnek olarak; Mısır’da Kavalalı Mehmet Ali Paşa, III. Selim, II: Mahmut ve Mustafa Kemal Atatürk.
Zealot’luğun da Herodianlığın da batı karşısında başarı şansları yoktur. Zira Zealotlar,’’Avcı görünce başını kuma sokan devekuşuna’’benzerler.
‘Herodian’lığın iki ciddi zayıflığı vardır: Birincisi, Herodianlığın yaratıcı değil de taklitçi olması. Bu yüzden bir başarıya ulaşsa bile, insani bir yaratıcılığı geliştirmek yerine,taklit ettiği toplumun makine yapımı maddelerini geliştirmeye mahkum.
İkincisi, ‘Herodian’lığın bu yolu seçenlerden ancak bir AZINLIĞI (Mutlu azınlık) kurtuluşa erdirebileceği gerçeğidir. Çoğunluk, taklit edilen bir toplumun yönetici sınıfının emrine girmeyi göze alamaz. BUNLARIN KADERİ, TAKLİT ETTİKLERİ TOPLUMUN İŞÇİ SINIFINI(Proleterya) ARTIRMAKTAN İBARET. Mussolini bir keresinde işçi sınıfının olduğu gibi işçi ulusların da olduğunu hatırlatmıştı ki batılı olmayan günümüz insanlarının dâhil olduğu kategori de bu olsa gerek.(Sanki günümüzün de fotokopisini çıkarıyor).
Milliyetçilik Müslümanların içine düştükleri bir oyun; Müslümanların büyük bir çoğunluğu için milliyetçiliğin kaçınılmaz sonucu, Batı dünyasının proleter kalabalığı içinde erimek olacaktır.
Panislamizm uykudadır, ne var ki Batılılaşmış dünyanın proleter kalabalığı Batı sömürgeciliğine karşı ayaklanıp anti-batıcı bir hareket oluşturursa, uyuyan dev uyanacaktır.
Buğun Halep düştü. Yarın Şam, Kahire, Mekke, Medine, Beyrut ve İstanbul un düşmeyeceğinin bir garantisi yok.
Fakat tüm İslam âlemi şu gerçeğin farkına varsın Müslümanlar batıyı her ne kadar sevseler de batı Müslümanları asla sevmeyecek.
DELİLLERİ
Olympos dağının evlatları Hira dağının evlatlarını asla kabullenmeyecektir.(Cemil Meriç)
Biz size kaval çaldık, siz oynamadınız; biz yas tuttuk siz ağlamadınız.(Lukas İncili, 7.32)
---
Kaynaklar:
Tarih ve Tarihçiler, Mark Gilderhus, atıf yayınları
‘Medeniyet Yargılanıyor’’Arnold Toynbee
Uygarlık Yargılanıyor, Örgün Yayınları
Savaş ve Uygarlık, Ürün Yayınları
Dünya, Batı ve İslam, Pınar Yayınları
1920’lerde Türkiye; Hilafetin İlgası, Yöneliş Yayınları.
Tarih Bilinci(2 cilt),Bateş yayınları.