Yunan Pamuğunun "Baronu" ve Tütün Fabrikası
Geçtiğimiz günlerde sabık milletvekili Dr. Sadık Ahmet'in oğlu, Batı Trakya'lı işadamı Levent Sadık Ahmet'in, 2014 yılında Yunanistan pamuğunun %100'ünü (308 mi
Geçtiğimiz günlerde sabık milletvekili Dr. Sadık Ahmet'in oğlu, Batı Trakya'lı işadamı Levent Sadık Ahmet'in, 2014 yılında Yunanistan pamuğunun %100'ünü (308 milyon euro değerinde) ihraç ettiğini ve son yıllarda Yunanistan pamuğunun baronu haline geldiğini Ethnos gazetesinin haberinden öğrenmiş bulunmaktayız.
Resmi bir meslek kuruluşu yöneticisinin yaptığı açıklamada aktarılan bilgilere göre, Levent Sadık Ahmet, Yunanistan pamuğunun her yıl ortalama olarak %50'si ile %70'ini pazarlamaktadır.
Levent Sadık Ahmet'in son dönemde tütün pazarına da girdiği, Batı Trakya tütününü yurt dışına pazarlamak için önemli adımlar attığı ve Trakya'da bir tütün fabrikası kurmayı planladığı da yer alan bilgiler arasındaydı.
Bu haberin konusu bölge insanımızı ilgilendirdiği ve bölgemizin geleceği için ayrı bir öneme sahip olduğu için kısaca yorumlamak istedim.
Öncelikle verilen bilgilerin doğruluğundan şüphe duymadığımı belirtmek istiyorum. Çünkü, Batı Trakya halkı zaten Levent Sadık Ahmet'in uzun yıllardır bölgemizde üretilen pamuğu pazarladığını biliyordu. Fakat, birçok kişinin bilmediği en önemli husus ticaretle tanıştığı on yıl gibi kısa bir süre içerisinde oluşturmayı başardığı ticaret hacmiydi.
Yani, Levent Sadık Ahmet'in pamuk, mermer, tütün ve bunlar gibi henüz bilmediğimiz bir dizi ticari ürünü Türkiye ve Yunanistan başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesine pazarlayarak yaklaşık yarım milyar dolarlık bir ticaret hacmi yaratmayı başarmış bir tüccar olduğundan sanırım çoğumuz habersizdik.
Evet, özel uçağıyla New York'tan Tokyo'ya iş görüşmelerine giden, dünya çapında sözü edilen bir işadamı olduğunu azımız biliyorduk.
Bu sözü edilen iki ticaret malından (pamuk ve tütün) tütünün bölge insanımız için ayrı bir önemi vardır. Çünkü, Batı Trakya tütününü işleyecek bir tütün fabrikasının hayata geçirilerek çok yakın bir zaman içinde hedeflenen üretim düzeyine ulaşması, bölgemiz ekonomisi için bir kıvılcım niteliği taşıyabilir.
Böyle bir üretim tesisine bölgemizin her şeyden çok ihtiyacı vardır. Basma tütünümüz ancak bu sayede bir marka değerine sahip olacaktır ki, ürünlere marka değeri katmanın ekonomideki yeri ve önemi şüphesiz çok büyüktür.
Trakya'da 6700 ailenin tütün üretimi yaptığı biliniyor. Bu rakam tütün üretimi için verilen emeğin niceliğini ifade etmektedir. 6700 haneye daha fazla kazandırmayı başarmak, bu hane ocaklarının tütmeye devam edeceğinin garanti altına alınması anlamını taşıyabilir.
Tütün tartışmasız on yıllardır azınlığımız ekonomisinde çok hayati bir yere sahip olmuştur.
Levent Sadık Ahmet, "Basmas Thrakis Anonim Şirketi"nden 10 yıl süresince tütün alımı yapacağına dair 11 Mart 2015 yılında bir anlaşma imzalamıştı. Yaklaşık bir yıl önce yapılan bu anlaşma kamuoyuna duyurulmuş ve Trakya'da üretilen basma tütününün dış pazarlarda Philip Morris gibi dev şirketelere ve Japonya'nın tütün fabrikalarına sürüleceği iddia edilmişti. Aynı açıklamada Levent Sadık Ahmet, Trakya'nın ünlü "basma tütünü"nün işlenerek satılmasının halkımız için daha kazançlı olacağını söylemişti ve bir tütün fabrikasının kurulacağına işaret etmişti.
Bugüne kadar böyle bir fabrika kurulmuş olsa idi, bölgemizde yaşanan göç dalgasının bir nebze olsun önüne geçilebileceği düşünülebilirdi. Çünkü Trakya'da, Meriç, İskeçe ve Rodop illerinde yıllık toplam 8500 ton tütün üretimi yapılmaktadır. Bu tonajın işlenerek hazır sigara paketleri halinde satılmaya başlanmasıyla hem ürünümüzün her yerde tescilli olarak reklamı yapılabilecek hem de ürünümüze bir katma değer sağlanacaktır.
Ve...
2015 yılının Haziran ayında yerel gazeteler, Gümülcine sanayi bölgesinde çok yakın bir zamanda iki milyon euro'luk bir yatırım ile tütün fabrikasının kurulacağını yazmıştı. Açıklama tütüncüler kooperatifi başkanı Esat Hüseyin tarafından yapılmıştı.
Bu ülkü bir gün gerçekleşse de gerçekleşmese de bu uğurda ter döken abilerimize destek vermek boynumuzun borcudur.
Elimizden hiçbir şey gelmese bile, bölgemize hayrı dokunacak her atılıma, her yatırıma ve o yatırımı yapan kişilere en azından saygı duymamız ve onları desteklememiz gerekiyor. Çünkü, atılan ilk adım çok önemlidir ve hiçbir girişim küçümsenmemelidir.
"En uzun yolculuklar bile, tek bir adımla başlar" der Lao Tzu.
Bu sebeple, bir gün tüm hayallerimizin gerçek olacağını umarak ve umudumu atılan ilk adımdan, ilk imzadan alarak şimdiden hepimiz için hayırlı olsun demek istiyorum.
Sağlıcakla kalın...