Yangroup logo Yangroup logo

Tarihte Bu Hafta: 23-31 Ağustos

23 Ağustos 1945 - Yugoslav Komünist Partisi, daha çok Müslümanları olumsuz bir şekilde etkileyen ve bazı bölgelerde nüfus dengelerini değiştirmeyi amaçlayan “to

Tarih 24 Ağustos 2020
Tarihte Bu Hafta: 23-31 Ağustos

23 Ağustos 1945 - Yugoslav Komünist Partisi, daha çok Müslümanları olumsuz bir şekilde etkileyen ve bazı bölgelerde nüfus dengelerini değiştirmeyi amaçlayan “toprak reformu”nu başlattı.

24 Ağustos 1903 - Nasır Paşa komutasında gerçekleştirilen askeri harekâtla İlinden isyanı hızla bastırılmaya başlandı. VMRO yani Makedon İç Devrimci Örgütü’nün Avrupa’nın dikkatini bölgeye çekmek için düzenlediği tarihin en kanlı isyanlarından biri olan İllinden 2 Ağustos 1903’te başlar. Çetelerin öncelikli hedefi Müslümanlar olur. Çünkü amaç, gerçekte Kiliseler Savaşı olarak yaşanan Makedonya sorununa, Müslümanları da dâhil ederek olayı bir Müslüman Hıristiyan çatışması olarak göstermektir. Misha Glenny’nin aktarmasına göre saldırılarda Sırp, Rum, Ulah, Bulgar ve Türk sivillerden binlercesi ya öldürülmüş ya ırzlarına geçilmiş; 119 köy yakılmış, 8400 ev yıkılmış, 50 bin kişi dağlara kaçmak zorunda bırakılmış ve bunların çoğu gelen sert kışta ölmüşlerdir. Kısaca Makedonya kan gölünde boğulmaktadır. Osmanlı egemenliği ise sadece sözdedir. Çünkü Makedonya’nın her tarafı yabancı subaylar ve temsilcilerin idaresi altındadır.

25 Ağustos 1859 - Kafkas direnişi sona erdi. Güçlü Rus ordusu karşısında durmanın daha fazla mümkün olmadığını anlayan Şeyh Şamil’in teslim olmasıyla, Kafkasya’da Çarlık Rusya’sına karşı yürütülen direniş biter. Ancak yaklaşık yarım yüzyıl süren Kafkas direnişi sayesinde Rus Çarlığı, Türkiye’nin doğusuna yönelik planlarını uzun süre ertelemek zorunda kalmıştır. Rus çarlığı Balkanlarda yürüttüğü kirli savaşın bir örneğini de burada vermiştir. Kendisi bizzat kıyıma tanıklık etmiş olan Lev Tolstoy’un yaşananlarla ilgili gözlemleri şu şekildedir: “Avullara (köylere) gece karanlığında dalıvermek adet edinilmişti; böylece, tam baskına uğramış olan kadınlar ve çocuklar kaçacak zaman bulamıyordu ve gece karanlığının örtüsü altında Rus askerlerin, ikişer üçer evlere girmesini izleyen dehşet sahneleri öylesineydi ki, bunları hiçbir resmi rapor görevlisi [raporunda] aktarmağa cesaret edemezdi.”

26 Ağustos 1071 - Selçuklu Hükümdarı Sultan Muhammed Alparslan'ın, Türklere Anadolu'nun kapılarını açtığı 26 Ağustos 1071 Malazgirt Zaferi kazanıldı. Horasan Meliki Çağrı Bey'in son eşinden dünyaya gelen ve amcası Tuğrul Bey'in yerine 27 Nisan 1064'te Büyük Selçuklu Devleti'nin ikinci hükümdarı olan Sultan Muhammed Alparslan, 42 yaşında elde ettiği büyük başarıyla dünya tarihinin geleceğine yön verdi. Sultan Alparslan'ın, Malazgirt'te 26 Ağustos 1071'de Bizans İmparatoru Romen Diyojen'in ordusuna karşı sayı olarak az ancak yürekli askerleriyle asırlarca konuşulacak taktiksel bir savaşla elde ettiği büyük başarıya imza attı. Ordusuyla birlikte 26 Ağustos Cuma günü namaz kılıp dua eden Alparslan, namazın ardından Romen Diyojen komutasındaki Bizans ordusunun üzerine yürüdü. Selçukluların "Turan" taktiğinin en başarılı örneğini uyguladığı savaşın ardından, Romen Diyojen daha fazla dayanamayıp yenilgiyi kabul etti ve bazı askerleriyle yaralı olarak esir alındı. Esir aldığı Diyojen'e gösterdiği hoşgörüyle de nam salan Alparslan, Barzam Kalesi kumandanı Yusuf Harizmi'nin bıçaklı saldırısına uğramasının ardından 24 Kasım 1072'de hayatını kaybetti.

26 Ağustos 1922
 - Anadolu'da Büyük Taarruz’un ya da diğer adıyla Başkomutanlık Meydan Savaşı’nın ilk aşaması başladı. 26 Ağustos gecesi Türklerin 5. Süvari Kolordusu, Ahır Dağları üzerindeki Yunanların gece savunmadığı Ballıkaya mevkiinden sızma yaparak Yunan hatlarının gerisine intikale başladı. Aynı gecenin sabahı Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, yanında kurmay heyetiyle birlikte Kocatepe'deki yerini aldı. 04.30’da topçuların taciz ateşiyle başlayan saldırı, saat 05.00'te önemli noktalara yoğun topçu ateşi ile devam etti ve 30 Ağustos’taki genel ve kesin sonuç alıcı saldırıya kadar böyle devam etti. 9 Eylül 1922’de İzmir’in Yunanlardan geri alınmasıyla da son buldu.

26 Ağustos 1991 - İskeçeli din görevlileri, müftü atanmasını protesto için, 27 Ağustos ile 11 Eylül tarihleri arasında camilerde ezan okunmaması ve cemaatle namaz kılınmaması kararı aldı.

26-28 Ağustos 1992 - “Eski Yugoslavya Üzerine Uluslararası Konferans” Londra’da düzenlendi. Bosna Savaşı’nın sona erdirilmesinde Batı kaynaklı herhangi bir askeri müdahaleye yer verilmemesi ve savaşın diplomatik araçlarla çözülmesi gerektiği üzerinde duruldu. Bu karar, Sırp liderler Slobodan Miloşeviç ve Radovan Karaciç açısından tam bir zaferdi. Ardından Srebrenisa Soykırımı gerçekleşti.

27 Ağustos 1953 - Yunanistan, ülkeden göç edenlerin mülklerine, devletin el koymasını öngören 2536 sayılı yasayı kabul etti.

29 Ağustos 1995 - Bosnalı Sırpların mevzilerini hedef alan ve birkaç gün sürecek olan NATO müdahalesi başlatıldı. Radar ve haberleşme sistemleri, silah depoları, bazı askeri üsler gibi askeri unsurlar, temel müdahale hedefleri oldu.

30 Ağustos 1922 - 26 Ağustos 1922’de başlayan Büyük Taarruz’un zaferle taçlandığı gün. Bugün yapılan hücum ile Yunan hatları tamamen çökmüş, Yunan ordusu bozguna uğramış ve dağılmıştır. 9 Eylül 1922’de İzmir’in de geri alınmasıyla birlikte emperyalizmin çıkarlarına hizmet eden Yunanistan’ın Anadolu macerası son bulmuştur.

31 Ağustos 1913 - Gümülcine geri alındı ve aynı gün Garbi Trakya Hükümeti Müstakilesi yani Batı Trakya Cumhuriyeti'nin kurulduğu tüm dünyaya şu sözlerle duyuruldu: “Allah’ımıza dayanarak ve benliğimize güvenerek bu günden itibaren İslam’ı, Hıristiyan’ı, Türk'ü, Bulgar'ı aynı hukuka malik olmak şartıyla Garbi Trakya Hükümeti Müstakilesi’ni ilan eylemiş olduk.”

* *** *

DÜNYA TARİHİNE YÖN VEREN MALAZGİRT MEYDAN MUHAREBESİ

Horasan Meliki Çağrı Bey'in son eşinden dünyaya gelen ve amcası Tuğrul Bey'in yerine 27 Nisan 1064'te Büyük Selçuklu Devleti'nin ikinci hükümdarı olan Sultan Muhammed Alparslan, 42 yaşında elde ettiği büyük başarıyla dünya tarihinin geleceğine yön verdi.

Sultan Alparslan'ın, Malazgirt'te 26 Ağustos 1071'de Bizans İmparatoru Romen Diyojen'in ordusuna karşı sayı olarak az ancak yürekli askerleriyle asırlarca konuşulacak taktiksel bir savaşla elde ettiği büyük başarıya imza attı.

Din alimlerinin de tavsiyesiyle muharebe cuma günü başladı

Türklere Anadolu'nun kapılarını açan büyük zaferin komutanı Sultan Muhammed Alparslan, Selçuklu hükümdarı Çağrı Bey'in ikinci oğlu olarak 20 Ocak 1029'da dünyaya geldi. Babası ile amcası Tuğrul Bey'in vefatının ardından ortaya çıkan saltanat mücadelesinden gelip gelerek 27 Nisan 1064'te Selçuk Devleti'nin tahtına çıktı.

Yönünü batıya çeviren Alparslan'ın ilk hedefi Bizans'ın idare ettiği Anadolu coğrafyası oldu. Bu amaçla ilk olarak kuzey sınır hattı olan Gürcistan ve batı sınır hattı olan Anadolu'ya seferler düzenledi. Kars ve Ani şehirlerini ele geçirerek Bizans'tan ilk toprağını aldı.

Kazandığı topraklar ve sahip olduğu güçlü ordusuyla İslam dünyasında önemli bir yer edinen Sultan Alparslan, hilafet makamını taşıyan Abbasilerin de koruyuculuğunu üstlendi.

Abbasi Halifesinin Fatımilere karşı 1070'te yardım talep etmesi üzerine Sultan Alparslan, ordusuyla Fatımilerin üzerine yürüdü. Alparslan'ın Mısır'a yöneleceği haberi üzerine Bizans ordusu, yaklaşık üç yıldır hazırlıklarını yaptığı doğu seferini başlattı.

Bizans ordusunun taarruzunu öğrenen Alparslan, geri dönerek Suriye hattına doğru ilerleyişe geçti. Rey şehrinde konuşlanacağı duyumunu yayan Alparslan, Rey yerine Muş'a doğru hareket etti. Bizans ordusu Rey şehrine doğru ilerlerken, Sultan Alparslan Malazgirt Ovası'nda karargahını kurdu.

Alparslan, mahiyetindeki din alimlerinin de tavsiyesiyle muharebeyi cuma günü yapmaya karar verdi. Ordusuyla birlikte 26 Ağustos Cuma günü namaz kılıp dua eden Alparslan, namazın ardından Romen Diyojen komutasındaki Bizans ordusunun üzerine yürüdü.

Selçukluların "Turan" taktiğinin en başarılı örneğini uyguladığı savaşın ardından, Romen Diyojen daha fazla dayanamayıp yenilgiyi kabul etti ve bazı askerleriyle yaralı olarak esir alındı.

Esir aldığı Diyojen'e gösterdiği hoşgörüyle de nam salan Alparslan, Barzam Kalesi kumandanı Yusuf Harizmi'nin bıçaklı saldırısına uğramasının ardından 24 Kasım 1072'de hayatını kaybetti.

Sultan Alparslan, Türkmenistan'daki Merv şehrine defnedildi. Vasiyeti üzerine yerine oğlu Melikşah tahta geçti.

Tarihe "Anadolu'nun kapılarını Türklere açan sultan" olarak geçen Alparslan, tahtta kaldığı yıllar boyunca önemli seferlere imza attı. Büyük bir devlet adamı ve komutan olan Sultan Muhammed Alparslan, Abbasilerin de yardımına koşarak İslam dünyasının hamiliğini üstlendi.

"Anadolu o süreçte Türkiye'ye dönüştü"

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Abdurrahim Tufantoz, 947 yıl önceki muharebenin Bizans ordusu için büyük hezimet, Türkler için ise büyük zafer olduğunu söyledi.

Bizans ve Türklerin daha önce de 1048'de Hasankalı (Pasinler) Savaşı'nda karşı karşıya geldiğini dile getiren Tufantoz, "Ancak Malazgirt'i önemli yapan, 1071'de bizzat kağanlar yani Alparslan ve karşı tarafta da Romen Diyojen tarafından yapılan bir harp oluşudur. Diyojen'in amacı, Anadolu'yu Türklere kapatmaktı. Alparslan'ın amacı da ordularına ve insanlarına yer bulmaktı. Bunun mücadelesiydi. Kazanan Alparslan oldu. Şimdi bizim yaşadığımız topraklar bu süreçte Türkiye'ye dönüştü." dedi.

"Turan taktiğinin en iyi uygulandığı bir savaştır"

Tufantoz, Alparslan'ın Bizans ordusuyla Malazgirt Ovası'nda karşılaştığını aktararak şöyle devam etti:

"Alparslan'ın 25 bin, Bizans'ın da 50 bin civarında bir ordusu olduğunu tahmin ediyoruz. Çünkü Alparslan'ın yanında 4 bin muhafız birliği kalmıştı. Afşin Bey Anadolu'daydı, 10 bin kişiyle geldi.10 bin kişi de gönüllüler vardı. 26 Ağustos günü cuma namazına müteakip Alparslan, beyaz bir elbise giyip ordusuna 'Bu benim kefenim olsun' dedi. Malazgirt Savaşı hilal taktiği dediğimiz Türklerdeki meşhur 'Turan' taktiğinin en iyi uygulandığı bir savaştır. Dünyada çok kısa süren savaşlardan biridir. Savaş yaklaşık 2 saat sürüyor. O sırada Romen Diyojen'in de savaş alanında olduğunu görüyoruz ve yakalanıyor."

"Bizans 105 yıl boyunca karşı çıkacak gücü bulamadı"

Savaşta yakalanan Romen Diyojen'in bir krala yakışır şekilde muamele gördüğünü anlatan Tufantoz, şunları söyledi:

"Malazgirt Savaşı Türklerin Anadolu'yu yurt edinme zaferidir. Savaşta kaç kayıp verildiğine yönelik bir fikir yok. Çünkü kayıtlı asker sayısıyla ilgili kesin bir bilgi yok. Bu zaferle Bizans 1176 yılına kadar yani Malazgirt Savaşı'ndan 105 yıl sonrasına kadar Selçuklulara karşı çıkacak gücü kendinde bulamadı. Ardından Alparslan'ın emriyle Anadolu'da ertesi yıl 5 devlet kuruluyor. Danişmentliler, Saltuklular, Mengücekler, Artuklular ve Sökmenliler bu zaferden hemen sonra kuruldu. İleri uçta da Selçuklu Hanedanı'ndan Süleyman Şah'ın kurduğu Türkiye Selçuklular Devleti var. Bizans'ın artık direnecek gücü kalmadığı için o kadar hızlı bir yerleşim yaşanıyor ki Anadolu tamamen Türk yurdu haline geliyor."

"Zaferden sonra Avrupalılar Anadolu'nun Türk bölgesi olduğunu kabul etti"

Malazgirt Savaşı'ndan sonra Avrupalı seyyahların Anadolu için "Türkmenia" diyerek Türk bölgesi olduğunu kabul ettiğini vurgulayan Tufantoz, zaferin elde edildiği bölgede yürütülen çalışmalara ilişkin şunları kaydetti:

"Türklerin Anadolu'ya yerleşmesi ve kök salmasının temelinde Malazgirt Zaferi yer almaktadır. Çünkü artık Malazgirt'te Türklere karşı çıkacak bir güç kalmıyor. Bizans kabuğuna çekiliyor. Bu savaşla Türkler büyük bir öz güven kazandı."​

Millet gazetesi logo
© 2023 Millet
KÜNYE
BİLAL BUDUR & CENGİZ ÖMER KOLLEKTİF ŞİRKETİ
Genel Yayın Yönetmeni: Cengiz ÖMER
Yayın Koordinatörü: Bilal BUDUR
Adres: Miaouli 7-9, Xanthi 67100, GREECE
Tel: +30 25410 77968
E-posta: info@milletgazetesi.gr
ΤΑΥΤΟΤΗΤΑ
MİLLET MEDİA O.E.
Υπεύθυνος - Διευθυντής: ΟΜΕΡ ΖΕΝΓΚΙΣ
Συντονιστής: ΜΠΟΥΝΤΟΥΡ ΜΠΙΛΑΛ
Διεύθυνση: ΜΙΑΟΥΛΗ 7-9, ΞΑΝΘΗ 67100
Τηλ: +30 25410 77968
Ηλ. Διεύθυνση: info@milletgazetesi.gr