Türkiye’den İstanbul’daki Rum Azınlık Okullarına mütekabiliyete uygun kısıtlamalar
Türkiye İstanbul’daki Rum okullarına mütekabiliyete uygun kısıtlamalar getirdi.
Yunan basınında yer alan haberlere göre Türkiye Milli Eğitim Bakanlığı, İstanbul'daki Rum Azınlık okullarına mütekabiliyet esaslarına göre bazı kısıtlamalar getirdi.
Kathimerini gazetesinde yer alan Gazeteci Manolis Kostidis imzalı “Yunanistan ve Türkiye azınlık okulları konusunda anlaşamıyor” başlığı altında yayımlanan haberde, Türkiye Milli Eğitim Bakanlığı Yunanistan’ın Batı Trakya’daki Türk Azınlık okullarına olumsuz uygulamalarına karşılık, İstanbul’daki Rum Azınlık okullarına benzer kısıtlamalar getirdiği belirtildi.
Habere göre, Türkiye Milli Eğitim Bakanlığı’nın İstanbul’daki Rum Azınlık okullarına gönderdiği genelgeye göre, söz konusu okullarda gerçekleştirilecek etkinliklerin Türk makamlarınca en az 15 gün önceden onaylanması gerekiyor. Öte yandan gönderilen genelgeye göre eğitimle doğrudan ilgisi olmayan etkinlikler ve ziyaretlere sınırlamalar getirildiği bildirildi.
Haberde aktarıldığına göre, bu kararın Batı Trakya’daki Türk Azınlığı'na ait okullarda yapılan bina kullanımı ve ziyaretlere yönelik kısıtlayıcı önlemlerden dolayı alındığı belirtildi.
Yeni genelgeye göre, Rum Azınlık Okulları yalnızca veliler ve Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri tarafından ziyaret edilebilecek, diğer ziyaret taleplerinin de en az iki hafta öncesinden onay için Türk makamlarına sunulması zorunlu hale getirildi.
İlgili haberde şu ifadelere yer verildi:
“Atina ile Ankara arasındaki ilişkilerde azınlık okullarının eğitim programı nedeniyle sürtüşmeler yaşandığı görülüyor. Türkiye Milli Eğitim Bakanlığı, ilgili Türk makamlarına verdiği talimatlarla, İstanbul’daki Rum azınlık okullarında, eğitim programıyla doğrudan ilişkisi olmayan etkinlikler ve ziyaretlerle ilgili kısıtlamalar getirmeye başladı. Bilgilere göre, bu karar, Batı Trakya’daki Türk azınlığına ait okullarda yapılan bina kullanımı ve ziyaretlere yönelik kısıtlayıcı önlemlerden dolayı alındı.
Yönergeler, eğitimle ilgisi olmayan hiçbir etkinlik, toplantı ya da faaliyetin gerçekleştirilmeyeceğini belirtiyor. Eğer etkinlikler ve faaliyetler eğitimle ilgiliyse, en az 15 gün önceden başvuru yapılması ve gerekli izinlerin ilgili Türk makamlarından alınması gerektiği bildiriliyor. Aynı zamanda, okullara veliler ve Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri dışında kimsenin ziyaretine izin verilmeyeceği ve ziyaret talebi olması durumunda en az 15 gün önceden başvuru yapılması gerektiği, ziyaretin ancak yetkili makamların onayıyla gerçekleşebileceği kararlaştırıldı. Kaynaklara göre, bu talimatların tamamı, daha önce Yunan makamları tarafından Trakya'daki azınlık okullarına gönderilen talimatlarla neredeyse aynı.
İstanbul’daki Rum azınlık okullarında eğitimle ilgisi olmayan etkinliklere izin verilmeyecek.”
Kathimerini gazetesinin bahsekonu haberinde Batı Trakya'daki Azınlığın "Türk Azınlık" olarak ifade edilmesi dikkat çekti. Zira bu Yunanistan'ın Batı Trakya Türk Azınlığıyla ilgili resmi politikasına göre Yunanistan'da Türk Azınlık yoktur ve olamaz. Buna göre Azınlık sadece "Müslüman Azınlık"tır ve Türk olduğunu söylemek Lozan Antlaşması'na göre suçtur.
Kathimeri'nin haberinde "Batı Trakya'daki azınlık hakkında hem "Türk Azınlık" hem de "Batı Trakya" ifadelerini kullanılması kamuoyunda soru işaretlerine neden oldu.
1'nci soru: Kathimerini bunu bilinçli mi kullandı yoksa teknik hata mı yapıldı?
2'nci soru: "Türk Azınlık" ifadesinden dolayı bu haberi yapan gazeteci Yunan basınından linç yer mi?
3'ncü soru: "Türk Azınlık" ve "Batı Trakya" ibaresini taşıyan dernek ve kullanan şahıslara bölge mahkemelerinden açılan davalar Kathimerini ve gazetecisine de açılır mı?