Espressor Coffee
Espressor Coffee

Dedeağaç Mitropoliti Anthimos'un Millet Gazetesine açtığı tazminat davası görüldü

Dedeağaç Mitropoliti Anthimos tarafından Millet Gazetesi aleyhine açılan tazminat davası Dedeağaç'ta görüldü.

Batı Trakya 2 Nisan 2025
Dedeağaç Mitropoliti Anthimos'un Millet Gazetesine açtığı tazminat davası görüldü

Dedeağaç Mitropoliti Anthimos tarafından Millet Gazetesi ve gazeteci Cengiz Ömer aleyhine açılan tazminat davası, Dedeağaç Tek Hakimli Bidayet Mahkemesi'nde 2 Nisan 2025 Çarşamba günü görüldü. Dava, Mitropolit'in 2024 Avrupa Parlamentosu seçimlerinde Türk Azınlığın siyasi organı DEB Partisi'nin seçimlere katılımıyla ilgili yaptığı siyasi açıklama sonrasında, gazeteci Cengiz Ömer'in bu açıklamaları konu alan haber-yorum nedeniyle açılmıştı. 

Ne olmuştu?

2024 Avrupa Parlamentosu seçimlerinin ardından Dedeağaç Mitropoliti Anthimos, azınlık partisi DEB'in seçimlere katılımıyla ilgili bir video açıklaması yayınlamıştı. Açıklamasında, DEB Partisi’ni hedef alarak azınlık toplumuna yönelik tartışmalı ifadeler kullanmış, bu da toplumun farklı kesimlerinden büyük tepkiler almıştı.

Millet Gazetesi, bu açıklamayı haberleştirerek, Mitropolit'in sözlerine yönelik eleştirel bir değerlendirme sundu. Gazeteci Cengiz Ömer tarafından kaleme alınan yazıda, Metropolit’in ifadelerinin azınlık hakları açısından sorunlu olduğu vurgulanmış ve bu tür söylemlerin toplumsal barışı zedeleyebileceği belirtilmişti.

Mitropolit Anthimos ise haberin yayımlanmasının ardından, söz konusu yazının kendisine hakaret ve iftira içerdiği iddiasıyla Millet Gazetesi (Millet Media Şirketi ortakları Bilal Budur ve Cengiz Ömer) ve ayrıca Genel Yayın Yönetmeni Cengiz Ömer aleyhine 30 bin euroluk tazminat davası açmıştı. 

Dava sürecinde tanıklar dinlendi

Duruşma, her iki tarafın avukatlarının konuşmalarıyla başladı. Metropolit Anthimos’un avukatlığını Evaggelos Sarketzis üstlenirken, Millet Gazetesini Ahmet Kara ve Yannis Barkas temsil etti.

Tazminat davasında taraflardan birer tanık dinlendi. Mitropolit Anthimos duruşmaya katılmazken, kendisinin yerine Metropolitliğe bağlı bir papaz tanıklık yaptı. Papaz mahkemede kendisne yöneltilen konuya ilişkin sorulara verdiği cevaplarda dava konusu yazının Metropolit Anthimos'a hakaret ve iftira içerdiğini ve bu şekilde kendisine zarar vermek amacı taşıdığını iddia etti.

Millet Gazetesi'nin tanığı ise İskeçe Türk Birliği Başkanı ve Gündem Gazetesi Yazı İşleri Sorumlusu Ozan Ahmetoğlu oldu. Ahmetoğlu, Millet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Cengiz Ömer'in kaleme aldığı mahkemelik haber hakkında hakimin ve taraf avukatlarının yönelttiği soruları yanıtladı.

Ahmetoğlu, Cengiz Ömer'in gazetecilik görevini en iyi şekilde yerine getirdiğini belirterek, gazetecilerin başlıca sorumluluklarından birinin, özellikle kamuoyunda tanınan resmi sıfat taşıyan kişilerin açıklamalarını yorumlamak ve gerektiğinde eleştirmek olduğunu vurguladı. Eleştiri olmadan gerçek basın ve gazetecilikten bahsedilemeyeceğini ifade eden Ahmetoğlu, Anthimos’un seçim sonrasında yayınladığı video mesajla bölgedeki seçim sonuçlarının ve DEB Partisi'nin başarısının Brüksel’e yönelik mesaj amacı taşımadığını, milliyetçi bazı hedefleri olduğunu değerlendirerek, Anthimos'un, bu tutumuyla DEB seçmenlerini hedef almasının Türk Azınlık içinde tepki ve endişelere neden olduğunu söyledi. Ahmetoğlu, bu tür yaklaşımların toplumsal barışa hizmet etmediğinin altını çizdi.

Yannis Barkas: Basın özgürlüğü ve objektif habercilik ilkelerine bağlı kalınmıştır

Millet Gazetesi'nin avukatlarından Yannis Barkas, görüşülen davaya ilişkin değerlendirmesinde şunları ifade etti:

"Bu davayla ilgilenmeye başladığım ilk andan itibaren, gazetecinin yazısının ve Mitropolit Anthimos’un siyasi açıklaması üzerine yaptığı yorumların gazetecilik görevi, ifade özgürlüğü hakkı ve objektif eleştiri ile kamuoyunu bilgilendirme yükümlülüğü çerçevesinde gerçekleştirildiğine dair güçlü bir kanaat edindim.

Mitropolit’in açıklaması ile gazetecinin buna cevaben yazdığı makale yan yana incelendiğinde, her ikisinin de siyasi içerikli metinler olduğu, siyasi görüşler içerdiği ve karşılıklı bir tartışma niteliği taşıdığı tartışmasız bir şekilde ortaya çıkmaktadır.

Ben biliyorum ki herkesin ifade özgürlüğü hakkı vardır ve özellikle kamuya mal olmuş kişilerin açıklamaları söz konusu olduğunda, gazetecinin bu tür kamuya açık meseleleri eleştirme görevi bulunmaktadır. Gazetecinin yaptığı da tam olarak budur; bundan fazlası değildir.

Mahkemede, gazetecinin herhangi bir iftira kastı taşımadığı açıkça ortaya konmuştur. Yazdığı metin, tamamen objektif habercilik ilkelerine ve basın özgürlüğüne bağlı kalmıştır.

Albert Camus’nün dediği gibi: Özgür basın iyi olabilir ya da kötü olabilir ancak özgürlük olmadan basının kötü olmaktan başka bir seçeneği yoktur."

Ahmet Kara: Bu dava, basın özgürlüğünü kısıtlama çabasıdır

Millet Gazetesi'nin diğer avukatı Ahmet Kara ise davaya ilişkin açıklamasında şu görüşleri dile getirdi:

"Basın mensuplarının asli görevi olayları kamuoyuna yansıtmak ve gelişen olaylarla ilgili kendi düşüncelerini de okurlarına aktarmaktır. 2024 Avrupa Parlamentosu seçimlerinin hemen akabinde Dedeağaç Mitropoliti'nin yaptığı açıklama, azınlık mensuplarını yaralayan, üzen, haksız ve mesnetsiz bir açıklama olmuştur.

Millet Gazetesi’nin konu ile ilgili haberi, kesinlikle eleştiri boyutlarını aşmayan bir yazı olmasına rağmen ve kendilerine iletilen ihtarname sonrasında Mitropolit’e ait olmayan bazı kısımlar için özür dilenmiş ve yazı düzeltilmişken, ayrıca iki tarafın ortak hazırlayacağı bir metnin düzeltme metni olarak yayınlanabileceği belirtilmişken, buna rağmen gazeteci ve gazete aleyhine tazminat davası açılmış olması, davacının amacının tabiri caizse üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek olduğunu net olarak göstermektedir.

Basın özgürlüğünü kısıtlama çabasından başka bir şekilde değerlendirilemeyecek bu tavra, adalet makamlarının izin vermeyeceğine inancım tamdır."

Cengiz Ömer: Bu dava, basın özgürlüğüne gözdağı verme çabasıdır

Konuyla ilgili görüşünü paylaşan Cengiz Ömer, açılan davanın sadece bir gazeteciyi değil, basın özgürlüğünü de hedef aldığını vurguladı:

"Mitropolit Anthimos’un, Avrupa Parlamentosu seçimleri sonrası yaptığı siyasi açıklamaları kamuoyunun dikkatine sunmak ve bunları eleştirel bir bakış açısıyla değerlendirmek, gazetecilik mesleğinin en temel sorumluluklarından biridir. Millet Gazetesi olarak, hiçbir şahsın veya makamın, eleştiriden muaf tutulamayacağını düşünüyoruz. Ancak görüyoruz ki, bazı çevreler eleştiriye tahammülsüzlük göstererek, gazetecileri mahkeme salonlarında susturmaya çalışıyor.

Kanaatime göre bu dava, basın özgürlüğüne gözdağı verme çabasından başka bir şey değildir. Oysa biz gazeteciler, toplumun gerçekleri öğrenme hakkı için çalışıyoruz. Eğer bir din adamı, siyasi açıklamalar yapıyorsa, o açıklamalar da kamuoyunun değerlendirmesine açık hale gelir. Hukuki tehditlerle gazeteciliği susturamayacaklarını anlamaları gerekiyor.

Gerçekler, mahkeme salonlarında değiştirilmez. Tarih, gerçeği söyleyenleri değil, onu susturmaya çalışanları yargılar."

Bir gruba karşı nefret ve şiddet kışkırtıcılığı suçtur

Yunanistan’da bir kişinin başka bir dini grubu veya azınlığı hedef göstererek devlet için tehlikeli ilan etmesi, Ceza Kanunu’nda (Ποινικός Κώδικας) çeşitli maddeler kapsamında suç sayılabilir. Özellikle şu maddeler öne çıkıyor:

1. Nefret Söylemi ve Irkçılık Suçları (Νόμος 4285/2014 - Αντιρατσιστικός Νόμος)
Yunanistan Ceza Kanunu’nun ρατσιστικός νόμος (ırkçılıkla mücadele yasası) olarak bilinen 4285/2014 sayılı kanununa göre, bir gruba karşı nefret ve şiddet kışkırtıcılığı suçtur. Özellikle:

  • Madde 1 (Ποινικός Κώδικας, Άρθρο 1 του Ν. 4285/2014):
    Bir kişinin kamuya açık şekilde (basın, internet, konuşma vb. yollarla) şiddet veya nefret içeren ifadelerle bir etnik grup, dinî topluluk veya azınlığa karşı kışkırtma yapması suçtur.
  • Madde 2 (Άρθρο 2 του Ν. 4285/2014):
    Azınlıkları, belirli bir dini veya etnik grubu "devlet için tehdit" gibi göstermek ve toplumda nefret veya ayrımcılığa sebep olacak ifadelerde bulunmak cezalandırılır.

Cezalar arasında para cezaları ve hapis cezaları bulunur.

2. Ceza Kanunu’nun 184. maddesi – Kamuoyunu Kışkırtma (Διέγερση σε ανυπακοή)
Madde 184 (Άρθρο 184 του Ποινικού Κώδικα), kamu düzenini bozacak şekilde halkı veya bir grubu kışkırtmayı suç sayar.
Eğer bir dinî veya etnik azınlık devlet için tehdit olarak gösterilirse ve bu, toplumda gerilime veya saldırılara yol açarsa, bu maddeye dayanarak suç olarak değerlendirilebilir.

3. Ceza Kanunu’nun 191. maddesi – Yanlış bilgi yayma (Διασπορά ψευδών ειδήσεων)
Eğer bir kişi, azınlıkların veya belirli bir grubun “devlet için tehlike” olduğu yönünde yanlış veya provokatif bilgiler yayarak toplumu kışkırtıyorsa, Madde 191 kapsamında cezalandırılabilir.

4. Nefret suçları ve ayrımcılık (Νόμος 927/1979 – Ρατσισμός και μίσος)
Bu yasa, ırk, din veya etnik kimlik temelinde ayrımcılığı teşvik edenleri cezalandırmaktadır.

Bu yasa ve maddelere göre:
Bir mitropolitin (veya herhangi bir kişinin) bir azınlığı veya dini grubu “devlet için tehdit” ilan etmesi, 4285/2014 sayılı anti-ırkçılık yasası ve Ceza Kanunu’nun 184 ve 191. maddeleri kapsamında suç teşkil edebilir.

Mahkemenin kararı bekleniyor

Dedeağaç Tek Hakimli Bidayet Mahkemesi'nde görülen davada tarafların beyanları, avukatların savunmaları ve tanık ifadeleri dinlendi. Mahkemenin kararını önümüzdeki haftalarda yazılı olarak açıklaması bekleniyor. Gelişmeler Millet Gazetesi tarafından takip edilmeye devam edecektir.

Millet gazetesi logo
© 2025 Millet Media
KÜNYE
MİLLET MEDİA Kollektif Şirketi
Genel Yayın Yönetmeni: Cengiz ÖMER
Yayın Koordinatörü: Bilal BUDUR
Adres: Miaouli 7-9, Xanthi 67100, GREECE
Tel: +30 25410 77968
E-posta: info@milletgazetesi.gr
ΤΑΥΤΟΤΗΤΑ
MİLLET MEDİA O.E.
Υπεύθυνος - Διευθυντής: ΟΜΕΡ ΖΕΝΓΚΙΣ
Συντονιστής: ΜΠΟΥΝΤΟΥΡ ΜΠΙΛΑΛ
Διεύθυνση: ΜΙΑΟΥΛΗ 7-9, ΞΑΝΘΗ 67100
Τηλ: +30 25410 77968
Ηλ. Διεύθυνση: info@milletgazetesi.gr