Haftanın İçinden Kahve Sohbetleri 239

DAHA AZ KONUŞUP, DAHA ÇOK İŞ YAPAN BİR TOPLUM İÇİN AZINLIK FERTLERİ ARANMAKTADIR...

Daha az konuşmak, ama gerektiğinde hep birlikte tartışabilmek.
Daha az konuşmak, ama gerektiğinde eleştiri yapabilmek.
Kısacası, daha az konuşup daha fazla çalışabilmek.

Garbi  Trakya’da hayal olarak kalan, taa eski yıllardan bu yana sadece sözde kalan bir cümle aslında bu. Kulağa hoş gelen, fakat pratikte engellere takılan bir cümle.

Kriz döneminde bile birlik olmayı beceremeyen, fakat takımının veya politikacılarının yanında destek için öylesine bulunan ve kalabalık oluşturan bir toplumun fertleriyiz aslında hepimiz. Tabii gezi ve eğlence ortamlarını da unutmayalım. O konuda üzerimize yok mazallah.

Biz aslında hepimiz başarılıyız, biz hepimiz çalışkan ailelerin çocuklarıyız. Daha 1913'lerden beri , dedelerimize ve babalarımıza güvenmiş bir toplumuz.

Az çalışarak çok kazanmanın yollarını aramışız hep. Başarılı olamasak da, başkalarına başarımızın sırlarını anlatmışızdır hep, olmayan başaramızın. Bazı yerde alkışlamışlar, bazı yerde ise acımışlardır belki halimize ama olsun, biz kendimize göre başarılıyızdır aslında, başkalarından bize ne...

Aslında başarılı insanların, kendi başarısızlıklarını üslendiklerinin bile farkında değilizdir, çünkü biz kendi başarısızlıklarımızı hep başkalarına yüklemeye çalışmışızdır. Sabah karnımızın ağırması veya başımızın dönmesi bile başkalarının yüzündendir.

Aslında başarılı insanların fikirler hakkında konuştukları gerçeğini bir tarafa itip, insanlar hakkında konuşmayı başarı saymışızdır. Çünkü herkes hakkında herşeyi bilmek, burada bir başarıdır.

Aslında başarılı insanların değişimleri kabullenip, o değişime ayak uydurmalarını bile anlamaz ve hayatımızda olabilecek her türlü değişime karşı olmuşuzdur. Çünkü hayatımızdaki değişiklikler bizleri uçuruma sürükleyebilir düşüncesi beynimizi kemirmektedir.

Aslında başarılı insanların her türlü başarılıkları kabullendiklerini ve başkalarına da bu konuda yardım etmek istemelerini bir türlü anlayamamışızdır, çünkü başkalarının başarısız olmasını istemek ve bu konuda çalışmalar yapmak bölgemizde modadır ve hala devam etmektedir.

Aslında başarılı insan olmanın sırrı, başkalarına önem vermekten ve gerektiğinde onları övmekten ve yüzlerine karşı iltifat etmekten  geçer belki bir ölçüde ama, burada başarılı olmanın sırrı,  geçerli bir sebep olmadan başkalarını eleştirmekten geçer.

Aslında başarılı insanlar kolaylıkla affederken, başarısız olanlar uzun süre kin tutarlar. Kimseyi takmamak ve umursamamak bir başarıdır Batı Trakya’da, insanın büyüklüğünü gösterir çünkü...
Aslında başarılı olmak, devamlı yeni şeyler öğrenmeye açık olmak demektir, her şeyi bildiğini düşünmek değil. Her şeyi bilen insanın sorumluluk alıp çalışması da zordur çünkü, onun için başkaları çalışmalıdır, onun kadar bilmeyenler...

Her başarının başarısızlık sayıldığı, gerçek başarıların ise başka olduğu bir memlekette gerçek işlerle uğraşacak ve gelecek nesiller için bir şeyler yapabilecek insanlar aranmaktadır...
Şimdi sıra, böyle insanların var olup olmadığını araştırmak. Önlerinin kesilmeyeceği, yeni nesillere örnek teşkil edebilecek ve bunun temellerini atabilecek insanlar.

Aksi takdirde ekonomik krizin de etkisiyle, 40 senedir değişmeyen Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığının nüfusu, kısa bir zamanda çok hızlı bir şekilde değişerek aşağılara doğru çekilecektir. Amaç kendi ayaklarımızın üzerinde durabilmekse eğer, birbirimize kazık atmayı bırakarak, o kazıkların yardımı ile ayağa kalkabilmek olmalıdır ilk yapmamız gereken. Çünkü aksi takdirde, gelecekte bizleri yoksulluk ve yalnızlık beklemektedir.

Geleceğimizi ilgilendiren her konuda birlikte olmak ümidiyle, Hoşça kalın,  Dostça kalın...