Batı Trakya'da Yaygınlaşması Gereken Bir Teknik: Silolama (Silaj)

Ülkemizde yaşanan ekonomik krizle birlikte iyice durgunlaşan iç piyasanın hareketlenmesi için tarıma verilen önemin ve teşvik primlerinin artacağını, bunu birço

Batı Trakya'da Yaygınlaşması Gereken Bir Teknik: Silolama (Silaj)

Ülkemizde yaşanan ekonomik krizle birlikte iyice durgunlaşan iç piyasanın hareketlenmesi için tarıma verilen önemin ve teşvik primlerinin artacağını, bunu birçok siyasetçinin dile getirdiğini ve bu yönde çeşitli adımların atıldığını biliyoruz.

Çünkü biz bir tarım ve turizm ülkesiyiz ve en yüksek geliri de bu iki sektörden sağlıyoruz. Örneğin Yunanistan FAOSTAT 2012 verilerine göre koyun sütü üretiminde dünyada, sırasıyla Çin, Türkiye ve Suriyeden sonra 4. sırada gelmektedir. Koyun varlığı açısından da AB ülkeleri arasında ilk sırada yer alıyoruz. Dolayısı ile ülkemizde bir kalkınma hamlesi planlanıyorsa öncelik bu iki temel sektörde olacaktır veya olmalıdır.

Bölgemizde hayvancılık denildiğinde akla ilk olarak sığır, koyun ve keçi gelmektedir. Çünkü en yoğun şekilde üretimi yapılan türler bunlardır. (Yunanistan İstatistik Kurumu tarafından en son 2009 yılında açıklanan verilerine göre, Rodop ilinde 1366 işletmede toplam 23871 baş sığır, 1190 işletmede toplam 153444 baş koyun, 662 işletmede toplam 115746 baş keçi bulunmaktadır. Aynı yılın verilere göre İskeçe ilinde ise 689 işletmede toplam 25833 baş sığır, 807 işletmede toplam 129800 baş koyun, 487 işletmede toplam 66908 baş keçi varlığı sözkonusu). Bu türlerin beslenmesinde de kaba yemlerin oldukça önemli bir yeri vardır. Çünkü geviş getiren hayvanların sindirim sitemleri kaba yemi en iyi şekilde değerlendiren bir yapıya sahiptir. Kaba yemin nitelikli, bol ve ucuz olması da genelde daha pahalı olan kesif yemlerin kullanımını en aza indirerek işletmeye büyük ekonomik kazanç sağlamaktadır.

Bölgemizde çayır-mera alanları yok denecek kadar kısıtlıdır. Yem bitkisi üretim alanları da malesef yetersizdir. Bu iki negatif etken de üreticilerimizi ekonomik olarak zor durumda bırakmaktadır. Çünkü yem bitkilerinin istenilen düzeyde üretilemeyişi, üreticileri büyük sıkıntılarla karşı karşıya bırakmaktadır. Çünkü bir hayvancılık işletmesinin yem bitkisi üretimi potansiyeli o işletmenin garantörlüğü niteliğindedir.

Yemin tedarik edilmesinde yaşanan sıkıntı ve yem fiyatlarında olası dalgalanmalar, işletmelerde uzun vadeli ve sabit bir karlılık düzeyinin sağlanmasını güç kılmaktadır. Bunun sebebi de üretim maliyetlerinin satın alınan yemlerle düşürülmesinin mümkün olmayışıdır. Yem bitkileri tarımı olmaksızın Batı Trakya çiftçisinin hayvancılık açısından belirlenecek olan herhangi bir hedefe ulaşması mümkün gözükmemektedir.

Hayvancılığımızın mümkün olduğunca kısa sürede gelişmesini istiyorsak, ihtiyaç duyulan kaliteli, bol ve ucuz kaba yem açığını kapatabilecek tek çare olan silaj yapımını iyi öğrenmeliyiz. Çünkü 21. yüzyılda silajsız karlı hayvancılık düşünülememektedir. Yani silaj yapımı günümüz hayvancılık işletmeleri için olmazsa olmazdır denebilir.

Peki silaj nedir?

Yemlerin havasız ortamda süt asidi bakterileri yardımıyla fermantasyona uğratılarak, yani ekşitilerek saklanmasına silolama, bu işlem sonucu elde edilen yeme de silo yemi veya silaj denir.

Silaj; yeşil ve sulu bitkilerin sıkıştırılarak havasız ortamda en az 40 gün bırakılması ile elde edilmektedir. Halk arasında yem turşusu, ot turşusu veya hayvan turşusu gibi adlarla anılmaktadır.

Silaj, besin maddelerindeki değer kaybını en aza indiren, çiftçilerin yemleri muhafaza edebilmesi için geliştirilmiş ve gelişmiş ülkelerde yoğun olarak kullanılan bir yöntemdir. Bölgemizde ise gerek alışkanlıklar, gerekse bilgi eksikliği nedeniyle yaygınlaşmamıştır.

Silolamanın bölge hayvancılığının en önemli problemlerinden olan kaba yem sorununun giderilmesi için ideal bir yöntem olduğu söylenebilir.

Hayvancılığımızın gelişmesini için ilk adım olarak hiç zaman kaybetmeden herhangi bir kurumsal gayretle, "Silolamanın Çiftçi Şartlarında Denenmesi ve Gösterilerek Öğretilmesi" başlıklı bir projenin hayata geçirilmesi gereklidir. Bu karalılık ve ciddiyetle takip edilmesi gereken bir yoldur çünkü tüm Avrupa ülkeleri, Amerika ve hayvancılığın gelişmiş olduğu her ülkede silaj üretimi çok yaygındır. Silolama yönteminin başta belirli bir çiftçi kesim, ardından tüm Batı Trakya Bölgesi tarafından kabul görmesinde ve yaygınlaşmasında böyle bir projenin etkili olacağını düşünüyorum. Çünkü Türkiye'de silolama tekniğinin yaygınlaşması böyle bir projeyle mümkün olmuştur.

Bu proje kapsamında yapılacak harcamalar belirli bir kuruluş tarafından veya üreticilerin ortak girişimiyle karşılanabilir. Silolama tekniğinin uygunabilirliğini belirli köylerde deneme istasyonları kurularak başarı ile sonuçlandırılabilecek niteliktedir. Şahsen, böyle bir projenin hayata geçirilmesi durumunda zamanla hayvancılık işletmelerinin vazgeçilmez girdisi haline gelip bölgemizde kabul görecek bir uygulama olacağına kesin gözüyle bakıyorum. Tabi bu proje kapsamında silajın tüm Batı Trakya'ya yayılmasında çiftçi şartlarında denemelerinin yanı sıra üreticilere verilecek danışmanlık eğitimlerinin de büyük katkısı olacaktır.

Şayet, silaj yapmanın yararlarını bir kaç kalemde özetlemek gerekirse:

Yeşil ve sulu yemlerin bulunmadığı dönemlerde hayvanların sulu yem ihtiyacını karşıladığı, silolama ile güneşte ot kurutma yöntemlerine göre çok daha az besin maddesi kaybı olduğu, ot depolama sorununu ve depo masraflarını en aza indirdiği, silajlık bitkilerin tarlayı erken boşalttığı, hububat (tahıllar) sonrası veya pamuk öncesi yetiştirilen silajlık bitkilerin araziden ana ürünün yanında değerli hayvan yemlerinin elde edilmesini sağladığı, silo yemlerinin açılmadıkça yıllarca bozulmadan kalıdığı ve kaba yemin bulunmadığı dönemlerde yetiştiricinin kurtarıcısı olduğu, yeşil yemlerin açıkta kurutulamadığı zamanlarda bu yemlerden azami yararlanmayı sağladığı, kuruduğu zaman sertleşerek hayvanların severek tüketemeyeceği birçok bitki veya bitki kısımları silolandığında hayvanlar tarafından sevilerek tüketilebildiği ve en önemlisi, diğer yemlere göre çok daha ucuza mal olduğu söylenebilir.

Tabi bunlar silaj üretiminin sağladığı avantajlardan sadece bazılarıdır. Konunun araştırılması ve ilgili teknik bilginin üreticilerimize en yakın zamanda ulaştırılması dileğiyle.

Millet gazetesi logo
© 2025 Millet Media
KÜNYE
MİLLET MEDİA Kollektif Şirketi
Genel Yayın Yönetmeni: Cengiz ÖMER
Yayın Koordinatörü: Bilal BUDUR
Adres: Miaouli 7-9, Xanthi 67100, GREECE
Tel: +30 25410 77968
E-posta: info@milletgazetesi.gr
ΤΑΥΤΟΤΗΤΑ
MİLLET MEDİA O.E.
Υπεύθυνος - Διευθυντής: ΟΜΕΡ ΖΕΝΓΚΙΣ
Συντονιστής: ΜΠΟΥΝΤΟΥΡ ΜΠΙΛΑΛ
Διεύθυνση: ΜΙΑΟΥΛΗ 7-9, ΞΑΝΘΗ 67100
Τηλ: +30 25410 77968
Ηλ. Διεύθυνση: info@milletgazetesi.gr