Türkiye’nin Avrupa’daki artan etkisi Yunanistan’ı rahatsız ediyor
Türkiye ve Yunanistan, eski düşman ilişkilerinde yakınlaşmayı sürdürmelerine karşın, Atina da yeni satın almalarla savunmalarını desteklemek için çalışıyor.

Türkiye ve Yunanistan, eski düşman ilişkilerinde yakınlaşmayı sürdürmelerine karşın, Atina da yeni satın almalarla savunmalarını desteklemek için çalışıyor, Türkiye’nin gelişen savunma endüstrisi, bilhassa öteki ülkelere açılmamış hava araçlarının (UCAV) satışları ile profilini yükseltiyor.
Ankara ve Atina, geçmişte Türk ve Yunan avcı jetleri arasındaki dogfights mekanı olan Ege Denizi’ndeki deniz sınırları üstünde bilhassa çelişiyorlar.
Geçen Cuma günü Yunan günlük “Naftemporiki” ile yapmış olduğu röportajda, Yunanistan’ın Savunma Bakanı Nikos Dendias, Türkiye’nin AB’nin Avrupa için Güvenlik Eylemi (Güvenli) programına katılma arayışı hakkında sivri açıklamalar yapmış oldu.
Dendias, Naftemporiki’ye verdiği demeçte, “Ortaklar ne tür bir Avrupa’yı istediklerine karar vermelidir. Hayır, Avrupa internasyonal hukuk kurallarına ilkeler, değerler ve saygı duyulmuyor. AB üyelerini tehdit eden yada AB üyelerini tanıyan ülkelerin Avrupa’yı tekrardan canlandırma projesine fark gözetmeden katılmaları gerektiği de düşünülemez.
AB ülkeleri geçen ay, öncelikli kabiliyetlere odaklanarak ortak tedarik yöntemiyle savunma endüstriyel üretimine yatırım yapmak isteyen üye devletleri desteklemek için tasarlanmış yeni bir finansal vasıta olan güvenli bir düzenleme benimsemişlerdir.
Yönetmeliğin onaylanmış kısmı altında, bloğun ortak müdafa alımı, AB üyeleri değil, Türkiye benzer biçimde üçüncü ülkeleri içerebilir.
Avrupa, II. Dünya Savaşı’ndan bu yana kıtanın savunmasına eli açık desteğini tekrardan değerlendirirken savunmalarını güçlendirmeyi hedefliyor. Türkiye, Avrupa’nın güvenlik mimarisine katkıda bulunmaya heveslidir, sadece blok senelerce katılımını durdurdu.
Yunan-Türk ilişkileri ile ilgili olarak, Dendias da son iki yılda yakınlaşma için karşılıklı zorlama mevzusunda da kararsızdı.
“’İyi atmosfer’ ile ilgili olarak, Türkiye’nin kullanabileceği bu anlatının güvenilir olarak kabul edilemeyeceğinin altını çizmek isterim,” dedi, Ankara ve Atina’nın tarihsel olarak gerilmiş bağlarda “yeni aşama” söylediğini zayıflatmak için sık sık yükselttiği bir noktayı tekrarlayarak.
Yunan savunma şefi, Türk deniz memurları tarafınca 2006 senesinde tanıtılan ve sonrasında hükümet tarafınca kabul edilen ve ona “revizyonist” olarak adlandırılan bir deniz stratejisi olan Türkiye’nin “Mavi Vatan” doktrini daha da eleştirdi.
Öğreti, Türkiye’nin Ege ve Doğu Akdeniz’de Yunanistan ile ihtilaf deposu olan çevre sular ve deniz kaynakları üstündeki kontrolünü genişletmeyi amaçlamaktadır.
‘Türk ajanı kışlası’
Yunan medyası da yangına yakıt ekledi, ABD büyükelçisini Ankara, Thomas Barrack’a “Türkiye lehine hareket etmek” için “Türk ajanı” olmakla bile suçladı.
Yunan dergisi Hellas Journal, “ABD’nin Türkiye yanlısı büyükelçisi Tom Barrack resmi olarak Türkiye için bir gizmen haline geldi. Amerikan stratejik çıkarlarına hizmet etmek yerine Türk çıkarlarına hizmet veriyor” diye yazdı.
Mecmua, Barrack’ın “gizlice” Washington’a gittiğini ve geçen Cuma günü Oval Ofisi’nde Başkan Donald Trump ve Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile bir araya geldiğini söylemiş oldu.
Barrack toplantının peşinden X’e yazdığı “Öğleden sonrasında Başkan Trump ve Dışişleri Bakanı Rubio ile Beyaz Saray’da geçirdim. Türkiye ve Suriye ile ilgili Orta Doğu mevzularını tartıştık. Cumhurbaşkanının vizyonunun yalnız ümit verici değil, bununla beraber yapılabilir” diye yazdı.
Hellas Journal, “Bay Barrack’ın ne anlama geldiğini tam olarak bilmiyoruz, sadece diplomatik kaynaklara gore Beyaz Saray’daki Türk gündemini geliştirdiği kati.” dedi.
Mecmua, ABD büyükelçisinin “Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın Washington ziyaretini gerçekleştirmesi için zamana karşı yarıştığını” iddia etti.
Hellas Journal’a gore Barrack, Erdoğan’ın Washington’a yapmış olduğu bir geziden “birçok armağan” ile geri dönmesini sağlamak için çalışıyor, en önemlisi Türk müdafa endüstrisinde yaptırımlar Yasası (CAATSA) vasıtasıyla ABD’nın rakipleri altında yaptırımların kaldırılması.
Trump’ın “daha açık, daha yapıcı” yaklaşımını ortaya koyan Erdoğan, geçen ay Caatsa yaptırımlarının yakında “üstesinden geleceğine” inandığını söylemiş oldu.
Erdoğan, mevzuyu Trump ve Washington’un yeni Ankara büyükelçisi ile tartıştığını söylemiş oldu.
“Dostum Trump’ın göreve gelmesiyle, daha açık, daha yapıcı, daha samimi bir iletişime ulaştık” dedi.
Hareket, uygulanırsa, Türkiye’nin ABD askeri ekipmanlarından minimum 20 milyar dolar satın aldığını görebiliyordu, bu da Ankara’nın deniz kabiliyetlerini, bilhassa Ege Denizi’nde artırabilir.
DailySabah