Yunanistan, 2019-2021 arasında Avrupa'da beklenen yaşam süresindeki en büyük düşüşü kaydetti

The Lancet Public Health dergisinde yayımlanan bir araştırmaya göre, Yunanistan, 2019-2021 yılları arasında Avrupa ülkeleri arasında beklenen yaşam süresindeki en büyük düşüşü kaydeden ülke oldu. University of East Anglia tarafından yürütülen çalışma, küresel sağlık sorunlarını ölçen en kapsamlı araştırma olan Global Burden of Disease 2021 verilerini analiz ediyor ve 2011 sonrasında yaşam beklentisindeki artışın yavaşladığını ortaya koyuyor.

Yunanistan'da beklenen yaşam süresi düşüşte

Araştırmaya göre, 1990'dan 2011'e kadar kardiyovasküler hastalıklar ve kanserden kaynaklı ölümlerin azalması, Yunanistan da dahil olmak üzere incelenen ülkelerde yaşam süresi istikrarlı bir şekilde artmasını sağladı. Ancak 2011'den itibaren bu artış belirgin şekilde yavaşladı. Yunanistan, 2019-2021 yılları arasında yıllık bazda yaşam beklentisindeki en büyük düşüşü (-0,61 yıl) kaydeden ülke oldu.

Bu düşüş, özellikle solunum yolu enfeksiyonları ve COVID-19'un etkilerine bağlanırken, kanserden (neoplazmalar) kaynaklı ölümlerdeki artış da dikkat çekti. Bu durum, diğer Avrupa ülkelerinin aksine Yunanistan'da kanser kaynaklı ölümlerin artmasıyla ilişkilendirildi.

2019-2021 arasında Yunanistan Avrupa'da en büyük düşüşü kaydetti

Araştırma, beklenen yaşam süresinin yavaşlamanın sadece pandemiyle sınırlı olmadığını vurguluyor. 2011'den 2019'a kadar yaşam beklentisindeki artış hızı, Yunanistan da dahil olmak üzere hemen hemen tüm ülkelerde yavaşladı. Bu yavaşlamanın başlıca nedenleri arasında obezite, yüksek tansiyon ve yüksek kolesterol gibi risk faktörlerindeki artış yer alıyor.

Çalışma, Almanya, Fransa, İtalya, İspanya ve Birleşik Krallık gibi 20 Avrupa ülkesini inceledi. Yaşam beklentisindeki en büyük yavaşlama İngiltere'de kaydedilirken, 2019-2021 arasında en büyük düşüş Yunanistan'da görüldü.

Buna karşılık, Norveç, İsveç, Danimarka, İzlanda ve Belçika gibi ülkeler, yaşam beklentisindeki artışı sürdürmeyi başardı. Bu durum, kamu sağlığı politikaları, kardiyovasküler hastalıkların azaltılması ve kanser yönetimindeki iyileştirmelerle ilişkilendirildi.

Bilim insanları önleyici tedbirler çağrısında bulunuyor

Araştırmanın baş yazarı, University of East Anglia'dan Profesör Nick Steel, yaşlı nüfusta beklenen yaşam süresinin artmaya devam ettiğini belirterek, bunun doğal bir yaşam sınırına ulaşılmadığını gösterdiğini ifade etti. Uzmanlar, çözümün genç yaşlardan itibaren sağlıklı yaşam alışkanlıklarının teşvik edilmesi ve kamu sağlığı politikalarının güçlendirilmesinde yattığını vurguluyor.

Bilim insanları, hükümetleri önleyici tedbirlere yatırım yapmaya, sağlıklı beslenmeyi teşvik etmeye ve kardiyovasküler hastalıklar ile kanser risk faktörlerini azaltmaya çağırıyor. Bu adımlar, beklenen yaşam süresindeki düşüşün tersine çevrilmesi ve toplum sağlığının iyileştirilmesi için kritik öneme sahip.