Espressor Coffee
Espressor Coffee

Edward Said’e göre “entelektüel”

Şarkiyatçılık eserinin yazarı Edward W. Said’in bir eseri daha var ki o da günümüzdeki entelektüel algısını sorgulatacak, televizyonda gördüğümüz birçok kişinin

Edward Said’e göre “entelektüel”

Şarkiyatçılık eserinin yazarı Edward W. Said’in bir eseri daha var ki o da günümüzdeki entelektüel algısını sorgulatacak, televizyonda gördüğümüz birçok kişinin aslında entelektüel olmadığını anlayacağız. Kitabın adı da konusu itibariyle “Entelektüel”.

Neden bu yazıyı yazdığımla ilgili illa ki bir izahat getirmem gerekirse şöyle bir şey söyleyebilirim: Batı Trakya’mızda okuyanların ya da okuma alışkanlığı olanların bunun bilincinde olmasa da kendilerini farklı seviyede hissettiklerini görmekteyiz. Tekrar ediyorum, bu bilinçdışı olan bir şey. Bilinçdışı olmasıyla birlikte toplumun da entelektüel anlamda gelişimi için tehdit oluşturan bir unsur. Bu durum dünyanın her yerinde mevcut olmakla birlikte ben milletimi seven bir insan olarak özellikle Batı Trakya entelektüellerine yazıyorum.

Entelektüelin Temsil Ettikleri

Said kitabına başkalarının entelektüel tanımıyla giriyor. İlk önce Gramsci’nin tanımıyla başlayan Said, toplumda iki çeşit entelektüelin varlığından söz ediyor. Birincisi geleneksel, ikincisi ise organik entelektüeldir. Geleneksel entelektüele örnek olarak öğretmenler, din adamları gibi örnekler verilirken, organiğe ise sınıfları kalkındıran insan örneğini veriyor.

“Günümüzde bilginin üretilmesiyle ya da dağıtılmasıyla bağlantılı herhangi bir alanda çalışan herkes”in entelektüel olduğu günümüz dünyasında “bütün insanlar entelektüeldir, fakat toplumda herkes entelektüel işlevi görmez” der Gramsci. Aynı zamanda entelektüellerin kendi aralarında anlaşabildiği ortak bir dilden de bahsederken az önce bahsettiğim kendilerini yüksek seviyede görme olayı tam da bu noktada başlar. Tipik her entelektüelin konuştuğu dil başka bir entelektüelin anlayabildiği dildir.

--- -- ---

Benda’ya göre ise entelektüeller toplumda nadir bulunurlar, bunlar da diğer insanlara göre ahlaki açıdan daha üstün ve yeteneklidirler. Bunlara en iyi örnek: Hz. İsa, Sokrates, Voltaire gibi isimlerdir.

Görüldüğü gibi Gramsci toplumdaki neredeyse herkesi (işlevi yerine getirmese de) entelektüel olarak görür, Benda ise bunların ancak dünya tarihine geçmiş isimler olabileceğini söyler.

Milletlere ve Geleneklere Pes Etmemek

Bir entelektüel normalde belli bir derdi olup sürekli bunu dile getirir ve farkında olmasa da kendi derdini dertler arasından en büyüğü zanneder.  Benda da bu konuda Avrupa entelektüelini sadece Avrupa’yı bilen, Avrupa’yı önemseyen bir entelektüel olarak görür ve Avrupa’lı olmayıp da hakkında olumlu söz söylediği tek kişi Hz. İsa’dır Avrupa’lı Entelektüel’in.

Said burada, sömürge ile ilgili yazdığı kitaplarla bildiğimiz Cezayirli entelektüel Frantz Fanon’u eleştirir, çünkü Fanon eserlerinde sadece kendi acılarını önemser. Mesela, “Siyah Deri Beyaz Maskeler” kitabında Fanon, Holokost (Yahudi Soykırımı)’taki acıları kendi yaşadığı acıların yanında basit bir aile kavgasındaki acılarmış gibi görür.

Bütün bunları geride bırakacak olursak, Said bu tanıma çok iyi uyan bir entelektüeldir. Şarkiyatçılık eserini okurken itiraf etmeliyim ki biyografisine bakmadım, sadece Filistinli olduğunu biliyordum. Ne var ki, eseri de günümüz Hristiyanlık zihniyetine zarar verici nitelikte eleştirilerde bulunup, eksiklerini söylerken, İslam’ın uğradığı saldırıları dile getiriyordu, bu da benim kendisini uzun bir süre Müslüman olarak zannetmeme neden oldu, gel gör ki kendisi bir Hristiyanmış.

Entelektüel Sürgün: Göçmen ve Marjinaller

Said burada aslında masummuş gibi gözüken sürgün soylu entelektüellerin küstahlığa açık olmalarından bahseder. Burada çok basit bir tabirle göçmen entelektüelin, kendisini en ufak nedenden dolayı acındırabileceğinden yakınıyor. Sürekli bir acındırma bahanesi arayan göçmen asla gerçeği göremez. Bu da aslında entelektüelin herhangi bir ahlak felsefesine sahip olmadığını gösterir.

Profesyoneller ve Amatörler

Aynı zamanda en beğendiğim bölüm olan bu bölümde Said kendi tanımına göre iki çeşit entelektüelden söz ediyor. Profesyoneller, günümüzde para ve kar için çalışan ve belli bir proje üzerine yoğunlaştığı için çizgisini asla bozmayan entelektüel tipidir. Amatörler ise, profesyonelleri alt edecek ve işini sadece merak ve aşkla yapan entelektüel tipidir.

Bu sorun aslında Türkiye’de de mevcut olan bir sorundur. Daha açıklayıcı söylemek gerekirse, Türkiye’de bilim, bir şey keşfetmek için değil bir şey icat etmek için yapılıyor. Tabi ki icat da olmazsa olmazımız ama bunun yanında bilim ruhunu gerçek anlamda yaşatan insanların kalmadığını görüyoruz. Bu yüzden de Said, amatörleri profesyonellik oldukça üzerinde bir seviyede görmektedir.

İktidara Hakikati Söylemek

Öncelikle, anarşist olmayı kastetmiyorum diye söze başlayayım, çünkü büyük ihtimalle bu başlık görüşümün sorgulanmasına yol açacak, fakat durum öyle değil. Para peşinde koşan profesyonel entelektüelleri çok kez görmüşüzdür, iktidar 50 defa değişse bile sürekli iktidarın peşinden koşarlar. Said ise bunu sadece amatör ruhlu entelektüellerin engelleyebileceğini söyler.

Dikkatinizi çekerim, başlık iktidara karşı olmak değil, iktidara hakikati söylemektir. Bu anlamda neden anarşizmden uzak kalınması gerektiğini anlamışsınızdır. Gerçek entelektüelin kendine has bir görüşü olur, iktidar da bu görüşle eşdeğer olabilir, fakat yine de hata olduğu zaman entelektüel bunu söylemelidir.

Tanrılar Hep İflas Eder

Son başlık ise anlaşılması en zor başlık olup, anlamının her tarafa çekilebileceği bir başlıktır. O yüzden de özetledikten sonra kendi yorumumu da ekleyeceğim. Said bu başlık altında profesyonellerin Tanrı’yı bir siyasi araç olarak kullandıklarından şikayet eder. Çünkü, ona göre dünyadaki temel kavgaların sebebi Tanrı’ların siyasallaştırılmasıdır.

Peki benim yorumum ne? Bu başlıkta açık bir şekilde laikliğe davetin olduğunu görüyoruz. Fakat burada amaç dini doğru yaşamak olmalıdır. Nihayetinde dini kültürümüzde “bir işi Allah rızası için yapmak” diye bir deyim bulunmaktadır. Bunun bilincinde olan biri de asla profesyonellerin yolundan gitmeyecektir.
Millet gazetesi logo
© 2025 Millet Media
KÜNYE
MİLLET MEDİA Kollektif Şirketi
Genel Yayın Yönetmeni: Cengiz ÖMER
Yayın Koordinatörü: Bilal BUDUR
Adres: Miaouli 7-9, Xanthi 67100, GREECE
Tel: +30 25410 77968
E-posta: info@milletgazetesi.gr
ΤΑΥΤΟΤΗΤΑ
MİLLET MEDİA O.E.
Υπεύθυνος - Διευθυντής: ΟΜΕΡ ΖΕΝΓΚΙΣ
Συντονιστής: ΜΠΟΥΝΤΟΥΡ ΜΠΙΛΑΛ
Διεύθυνση: ΜΙΑΟΥΛΗ 7-9, ΞΑΝΘΗ 67100
Τηλ: +30 25410 77968
Ηλ. Διεύθυνση: info@milletgazetesi.gr