Reha umre
Reha umre

Yedirenk Uluslararası Öğrenci Buluşmalarının sosyokültürel değerlendirilmesi

28 Nisan’da İzmir’de başlayıp, 9 Mayıs’ta ise Aksaray’da son bulacak olan Yedirenk kapsamındaki  ülke tanıtımları  29-30 Nisan tarihlerinde de Sakarya’da vücut

Köşe Yazıları 4 Mayıs 2017
Yedirenk Uluslararası Öğrenci Buluşmalarının sosyokültürel değerlendirilmesi

28 Nisan’da İzmir’de başlayıp, 9 Mayıs’ta ise Aksaray’da son bulacak olan Yedirenk kapsamındaki  ülke tanıtımları  29-30 Nisan tarihlerinde de Sakarya’da vücut buldu. Elbette ki bu tür programların yeni kültürlerin canlı bir şekilde keşfedilmesi, ufukların genişlemesi, hatta belki de kültür aktarımı açısından önemli oldukları söylenebilir. Ancak, bunu bir cümleyle kestirip atmamak lazım, öyle ki bu yazımda da Sakarya’da iki senedir bu etkinliğe katılmış biri olarak görüş ve yorumları kendi perspektifimden sunmaya gayret edeceğim.

Dikkat çeken keşifler

Kendi ülkemin standına geçmeden önce diğer ülkelerin standlarını dolaşırken, ilk dikkatimi çeken şey Afrika ülkelerinin standlarında genellikle yılan ve timsah türü hayvan figürlerine sahip süs eşyalarının bulunmasıydı. Bu durum belki de “kültür mü insanın karakterini belirler, yoksa insanın karakteri mi kültürünü belirler?” sorusuna cevap olacak. Nitekim, dünyanın diğer coğrafyalarına nazaran bu hayvanlarla daha sık karşılaşmış Afrika toplumları bunu kültürlerine yansıtmışlardır.

Daha sonra ise yine bir Afrika ülkesi olan Çad’ın standında, aşağıda gördüğünüz üzere üzerinde Kur’an-ı Kerim’den sürelerin yer aldığı tahta tabletler dikkatimi çekti.  Bunlar sadece bir süs eşyasından ibaret değildi. Bunlar gelişmiş matbaaya sahip olmayan Çad halkının Kur’an-ı Kerim’i hıfzetme yöntemiymiş. Buna göre bu tahtalara sureler yazılarak pratik bir hıfzetme yöntemi uygulanıyormuş.

Yine çadırları gezerken bu sefer de Kolombiya dikkattimi çekti. Öyle bir çekti ki Kolombiya yazısını tekrar tekrar okudum, çünkü Türkiye’de bir Latin Amerika ülkesinden öğrencilerin olması gerçekten garip bir durum. Toplam üç kişinin olduğu Kolombiya standında Türkiye’yi tercih etme sebebini sorduğumuzda, her üçünün de verdiği cevap “yeni kültürlerle tanışmak” olmuştu, zaten aralarından bir tanesi de tahsilini kültürel çalışmalar üzerinde yapıyormuş. Bunun yanında bir de Kolombiya Kahvesi’nin Türk Kahvesi’nden daha iyi olduğunu iddia ettiler. Merakımdan, yakınımdaki bir kafeteryada Kolombiya Kahvesi’ni bizzat deneme fırsatım oldu ve burada da yine “kültür mü insanın karakterini belirler, yoksa insanın karakteri mi kültürünü belirler?” sorusuna cevap mahiyetinde bir sonuç çıktı. Öyle ki, kahveyi denedikten sonra sözlerini çok abartılı bulduğumu söyleyebilirim ama tabi hiçbir kültür diğerinden daha üstün veya alçak olmamakla birlikte bunun sebebi tamamen damak tadından kaynaklanmaktadır.

Bir de Balkanlar. Bal ve Kan kelimelerinin bir araya geldiği, her ballı dönemden sonra kanlı dönemin, her kanlı dönemden sonra ise ballı dönemin geldiği coğrafya olan balkanlar. Aramızda soybağı olmamasına rağmen belki de konuşurken yabancı gibi konuşmadığımız tek topluluktu Balkanlar. Bu sözümü sakın diğer toplulukları aşağılamak için sarfettiğimi zannetmeyin. Sadece yüzyıllardır aynı sınırlar içerisinde yaşadığımız insanlarla sanki sınırlarımız hiç ayrılmamış gibi rahat konuşabildiğimizi kastediyorum. Hiç abartmıyorum aynı çadırda bulunduğumuz Bulgaristan Türkleriyle sohbetimiz İskeçe veya Gümülcine’nin herhangi bir yerindeki sohbetten farksızdı.  Kosova standına yaklaştığımda sormadan edemezdim, Kosova’da Pomak Türkleri’nin kan akrabası olan Goralılar’ı sordum. Bana direk duvarda şu aşağıdaki iki resmi gösterdiler.  

Bu resimler Gora kasabasının resimleriydi ve Kosova standındaki üç resimden ikisini oluşturan bu resimler Gora kasabasının jeopolitik açıdan önemini çok iyi kanıtlıyor. Pomakların Yunanistan’da Yunan Müslüman, Bulgaristan’da Bulgar Müslüman, Makedonya’da Makedon Müslüman, Sırbistan’da Sırp Müslüman şeklinde ayrıştırılmalarının sebebidir de aynı zamanda bu iki fotoğraf.

Ülkem Yunanistan

Daha önce ikinci defa bu etkinliğe katıldığımı söylemiştim. Geçen sene sorulan sorular Türkçe’yi nereden biliyorsunuz, Türk müsünüz, anneniz mi Türk babanız mı Türk şeklindeki sorular iken; bu sene gelenlerin en azından yüzde 80’i Batı Trakya’lı mısınız diye giriyordu konuya. Daha özele inecek olursak “müftü sorunu devam ediyor mu?”, “Batı Trakya Türk Cumhuriyeti Tarihini anlatır mısınız?” gibi şaşırtıcı sorular da ard arda geldi. Geçen sene anlattığımızdan mıdır, yoksa başka bir sebepten midir bilmem ama geçen sene bizim kökenimizi bilenlerin oranı yüzde 10’u geçmiyorken bu sene bu derece yükselmesi bizi oldukça sevindirdi.

Tabi bu sevinç sadece tanınmaktan kaynaklanan bencil bir sevinçten ziyade gönül coğrafyası sınırları içerisinde uzun bir aradan sonra kardeşlerimizle yeniden tanışmamızdan kaynaklanan bir sevinçtir.

Son olarak gönül coğrafyası kavramını bilmeyenler için bir örnekle açıklayayım: Gümülcine'deki Yeni Camii'yi resimde gören amcanın duygulanıp ağlamaya başlaması.
Ideal Schools
Millet gazetesi logo
© 2024 Millet
KÜNYE
MİLLET MEDİA Kollektif Şirketi
Genel Yayın Yönetmeni: Cengiz ÖMER
Yayın Koordinatörü: Bilal BUDUR
Adres: Miaouli 7-9, Xanthi 67100, GREECE
Tel: +30 25410 77968
E-posta: info@milletgazetesi.gr
ΤΑΥΤΟΤΗΤΑ
MİLLET MEDİA O.E.
Υπεύθυνος - Διευθυντής: ΟΜΕΡ ΖΕΝΓΚΙΣ
Συντονιστής: ΜΠΟΥΝΤΟΥΡ ΜΠΙΛΑΛ
Διεύθυνση: ΜΙΑΟΥΛΗ 7-9, ΞΑΝΘΗ 67100
Τηλ: +30 25410 77968
Ηλ. Διεύθυνση: info@milletgazetesi.gr