Aklımızla alay ettiğini zanneden Kalancis'ten itiraf gibi açıklamalar
Yunanistan Eğitim ve Din İşleri Bakanlığı Din İşleri Genel Sekreteri Yorgos Kalancis, Batı Trakya Türklerine yönelik akıl almaz söylemlerine devam ediyor.

Yunanistan Eğitim ve Din İşleri Bakanlığı Din İşleri Genel Sekreteri Yorgos Kalancis, Batı Trakya Türklerine yönelik akıl almaz söylemlerine devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde bir kez daha Batı Trakya Müslüman Türklerinin Din ve Vicdan Özgürlüğü'nü ayaklar altına alarak Müftülük konusunda seçim yapılmayacağını söyleyen Kalancis, bu kez de Batı Trakya Müslüman Türklerini kastederek "Müslüman vatandaşların önemli bir kısmı iyi Yunanca bilmiyor" iddiasında bulundu.
Geçtiğimiz hafta bölgemize gerçekleştirdiği ziyaret esnasında Radio Xronos'a bağlanarak Dimos Bakircakis'in sorularını yanıtlayan G. Sekreter Kalancis Batı Trakya Türkleri ile ilgili boyunu aşan ifadeler kullanarak Batı Trakya Türklerinin aklıyla alay edercesine çelişkili iddialar ortaya koydu.
Bağlandığı yayında yaptığı açıklamalarla Batı Trakya Türklerini alakadar eden meselelerle ilgili olarak devletin cuntavari uygulamalarının daha da sertleşerek devam edeceğinin sinyallerini veren Kalancis, yeni ve skandal söylemeler kullanarak azınlığımızın tepkisini çekmeye devam ediyor.
Radio Xronos'a konuşan Kalancis "Şu anda Trakya'da Müslüman vatandaşlarımızla ilgili temel sorun dildir. Yeni engel (neyse ki eskisini kaldırdık) dil engelidir. Bunu anlıyoruz, hissediyoruz. Bu durum herkesi değil, ama önemli bir kısmını ilgilendiriyor. Yunanca bilmeyen biri, Yunan toplumunda nasıl eşit fırsatlara sahip olacak? Ekonomik kalkınma açısından çok ciddi bir konudur. Yaşadığınız ve çalıştığınız ülkenin dilini bilmiyorsanız, büyüme ve refah tam olarak nasıl olacak? Bu durum çözülmesi gereken önemli bir parametredir." ifadeleriyle Azınlığın önemli bir bölümünün Yunancayı bilmediğini ileri sürerek adeta memuru olduğu bakanlığın azınlığa karşı görevini iyi yapmadığını itiraf etmiş oldu. Aynı zamanda önümüzdeki süreçte Azınlık Eğitimi ile ilgili atılması muhtemel adımlarla ilgili bir ipucu da vermiş oldu.
Gerek Kalancis'in ve gerekse birçok yetkilinin açıklamalarından anlaşılan o ki, Azınlığın varlığının temel ayaklarından biri olan Türkçe Eğitim ile ilgili ne tür sinsi planlar yapıldığını hep birlikte göreceğiz.
Batı Trakya Türklerinin yıllardır Eğitim ile ilgili taleplerini gözardı eden Eğitim ve Din İşleri Bakanlığı’nda Genel Sekreter olarak görev yapan Kalancis, Azınlığın önemli bir bölümünün Yunancayı iyi bilmediğini söylemekle, adeta hırsızlığıyla övünürken kendini ele veren hırsız misali bizlere “Merdi sekreter şecaat arz ederken sirkatin söyler”, yani günümüz ifadesiyle "Mert sekreter kendini överken hırsızlığını söyler" sözünü akla getirmektedir.
Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı, yıllardır çift dilli Türkçe ve Yunanca azınlık eğitiminin sağlıklı bir şekilde yürütülmesi ve çocuklarımızın Yunancayı iyi bir şekilde öğrenebilmeleri için öncelikle ana dilleri olan Türkçeyi çok iyi öğrenmeleri gerektiğini vurgulamakta ve bununla ilgili taleplerini dile getirmektedir. Ancak devlet yetkilileri birçok konuda olduğu gibi bu konuda da azınlığın, eğitim camiamızın ve öğretmen derneklerimizin taleplerine kulak tıkamaktadır. Eğer gerçekten Yunanca öğrensin isteniyorsa, o zaman Azınlığın talepleri, Türkiye ile Yunanistan arasında imzalanmış Lozan Antlaşması, Eğitim Protokolleri ile Kültür Anlaşması’nın maddeleri çerçevesinde azınlık okullarına hem Yunanca hem Türkçeyi hakkıyla öğretecek ehil öğretmenlerin sağlanması gerekiyor.
Azınlığımızın anadili olan Türkçe eğitim bir yana, 20 yılı aşkın bir süredir azınlık okullarında milyonlarca euroyu çarçur ederek Frangudaki programını uygulayan bakanlığın, Genel Sekreter Kalancis'in söz konusu dolaylı itirafıyla bu konudaki başarısızlığı kabul edilmektedir.
Şurası bir gerçektir ki, Azınlık toplumunun bu hale gelmesinin sebebi tamamen Kalancis ve bağlı olduğu birimlerdir, çünkü sistem bunun üzerine kuruludur.
Kalancis'in bu söylemleri, aslında Azınlığımızı "Yunan Müslümanları" olarak vaftiz edenlere de tabiri caizse "kazık" gibi cevap mahiyetindedir. Zira Azınlığımız "Yunan Müslümanları" olsaydı Kalancis efendinin itiraf ettiği gibi önemli bir bölümünün Yunanca dil problemi olmazdı. Kalancis bu dolaylı itirafıyla "Yunan Müslümanları" olmadığımızı da zımnen kabul etmiş olmaktadır. Bundan ziyade Yunan yetkililer söylemde her ne kadar Türk kimliğimizi inkar etse de Azınlık Okullarında Türkçe eğitim yapılması, aslında Türklüğümüzü kabul ettiklerinin en büyük delillerinden biridir. Aksi takdirde devlet ve azınlık mühendisleri olarak çalıştırdığı memurları, okullarımızda Türkçe eğitime asla müsaade etmez, Azınlık Okulları ve Azınlık Eğitimi diye bir şey de olmazdı.
Yöneticiler, altına imza atılan uluslararası anlaşmalardan dolayı okullarımızdan Türkçe'yi tamamen kaldıramadıkları için, yılladır türlü bahanelerle Azınlık Eğitimi’ni ortadan kaldırmak için planlarını uygulamaktadırlar. Öğrenci azlığı bahanesiyle son yıllarda Azınlık ilkokullarının neredeyse yarısı kapatıldı ve kapatılma süreci devam ediyor. İskeçe ve Gümülcine'de birer tane bulunan Azınlık Ortaokulu ve Liselerine yüksek talep olmasına rağmen özellikle bina sorunu çözülmeyerek, vardiyalı eğitime geçilerek velileri sindirme uygulamaları devam ediyor.
Batı Trakya Türkleri bütün bunları göz önünde bulundurarak, hükümetler değişse de bakanlığın değişmeyen Din İşleri Genel Sekreteri Kalancis Efendiye şunu sormaktadır; Uzun yıllardır kök saldığınız bakanlığınız, kimliğini inkar ettiğiniz Batı Trakya Türklerinin Yunancayı iyi öğrenmesi için neler yaptı? Yoksa iyi Yunanca öğrenmemesi için mi değişik uygulamalara ön ayak oldu. Batı Trakya Türklerinin ve eğitim camiasının hiçbir çağrısına cevap vermeyenlerin bugünlerde suçlarını bu şekilde itiraf etmeleri azınlığımızı hiç şaşırtmadı.
Bölgedeki ekonomik istikrarsızlığı neredeyse Azınlığın iyi Yunanca bilmemesine bağlayan Din İşleri Genel Sekreteri acaba kimin aklıyla alay ediyor? Belki de kendi aklıyla alay ettiğini kabul etmek çok daha mantıklı bir izah olsa gerek. Yoksa şunu mu demeye çalışıyor: Azınlık Türkçe’den vazgeçip tamamen Yunancaya yönelirse ekonomik olarak rahatlar, refahı artar, geleceğini kurtarır. Böyle bir amaçları varsa, boşuna uğraşıyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar Azınlığın anadilini Yunanca yapamayacaklardır. Batı Trakya Türkleri bu tür oyunları bozacak kabiliyette olduğunu her zaman ispatlamıştır. Bu kendilerine pahalıya patlar mı bilinmez, ama ellerinde patlayacağı kesin.
Batı Trakya Türkleri olarak şundan eminiz ki, başkalarının aklıyla alay etmeye çalışırken kendi beceriksizliklerini ortaya koyan Kalancis ve benzerleri, bulundukları makamları işgal etmeye devam ettikleri müddetçe bölgemizde ve ülkemizde ne refah, ne ekomomik kalkınma ve ne de adaletten söz edebilmek mümkün olmayacaktır.