DEB Partisine Saldırı Var!
“İMDAT! Trakya’nın bekçileri bize saldırıyor!” diyeceğimizi bekleyerek geçenlerde kendilerini Trakya’nın Bekçileri olarak nitelendiren ve Yunanistan Dışişleri B

“İMDAT! Trakya’nın bekçileri bize saldırıyor!” diyeceğimizi bekleyerek geçenlerde kendilerini Trakya’nın Bekçileri olarak nitelendiren ve Yunanistan Dışişleri Bakanlığı'nın da kınama mesajı yayınladığı kendini bilmezler sürüsü DEB Partisinin yeni binasına saldırı düzenledi. Peki bir insan durup dururken neden saldırır, onu buna güdüleyen nedir?
Öncelikle, bir insanın saldırması için, içinde nefret besliyor olması gerekir. Peki nefretin sebepleri nedir? İlk başta kıskançlığın yer aldığı görülmektedir. Saldırdığı kişiler kendisinden üstün olduğu için, bunun aksini ispatlamak istemektedirler. Ne var ki, DEB’in hiç böyle bir amacı olmayıp, sadece hak savunucusu bir parti olduğunu hatırlatmak isterim. Kıskanması gerekenler bizleriz aslında. Dünyada azınlık olarak yaşayan bir çok topluluğa karşı o kadar hoşgörülü milletler varken biz saldırganların arasında doğmuşuz.
Böylelikle, Trakya’nın bekçilerinin bu korkularının sadece bir paranoyadan ibaret olduğunu üzülerek belirtiyorum.
Daha sonra korku var. Bizim bekçiler muhtemelen DEB binasını kendilerine karşı yapılan bir taaruz üssü olarak gördükleri için korunmak amacıyla saldırıya saldırıyla karşılık verdiler. Tabi DEB Partisi, bırakın taarruz etmeyi, böyle bir şeyi hayal edemeyecek kadar ahlaklı bir partidir. Aslında savunma yapması gereken bizleriz, çünkü yıllardır saldırıyı gören de, yaşayan da bizleriz.
Bu durumda, bekçilerin görmüş olduğunun halüsinasyondan ibaret olduğunu söyleyerek, şizofreniden şüphelendiğimi de eklemek istiyorum. Tabi asıl teşhisin psikiyatrlar tarafından konulması daha önemlidir.
Bütün bunlardan çıkardığım sonuç şu: Bize saldıranlar, her an herşeyi yapabilecek kapasitede suçlular olup, içlerinden bazılarının muhtemelen psikolojik sorunları olan, belki de cezaya ehliyeti bile olmayan tehlikeli kişilerdir. Çünkü, bir saldırı çetesinin kendilerini saldırının olmadığı yerde “Bekçiler” gibi aşırı fantastik bir sıfatla tanımlaması psikolojik olarak sağlıklı bir duruma benzememektedir.
Son olarak, bu saldırıyı kınama duyarlılığı gösteren Yunanistan Dışişleri Bakanlığına teşekkür ederken, faillerin hoşgörüsüz, adaletli bir şekilde cezalandırılmasını temenni ediyorum.